Smyrneika yani eski İzmir’in günlük hayatta kullanılan, Yunanca’nın Sakız Adası lehçesine benzeyen dili, bir zamanlar İzmir civarındaki Osmanlı Rumlarının ve birçok Levanten’in anadiliydi. Ta ki İzmir Levantenleri 1960’larda dünyanın dört bir yanına göç edip dili beraberlerinde götürene dek... Tarih Vakfı Yurt Yayınları da Smyrneika İngilizce-Türkçe sözlüğü, Anadolu tarihinin önemli bir kültürel unsuru olarak okuyucuyla buluşturdu. Alex Baltazzi, George Galdies ve George Poulimenos’ın birlikte hazırladığı İzmir Rumcası Sözlüğü, bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan “Smyrneika” üzerine yapılan ilk çalışma... Bu vesileyle sözlüğün yazarlarına bu dili hâlâ konuşan kalıp kalmadığını, sözlüğün bu dile suni teneffüs yapıp yapamayacağını sorduk. Sözlük fikri ilk 2010’da Levanten Sempozyumu’nda filizlenmiş. Bir sözlüğün şart olduğuna kanaat getiren Baltazzi, Galdies ve Poulimenos sözlük için neredeyse 2 yıl aralıksız çalışmış. Baltazzi süreci şöyle anlatıyor: “Sözlüğü hazırlarken aramızda çok kesif bir muhaberat oldu. 3 lisanla uğraştık ama başarılı olduğumuz kanaatindeyim...” Baltazzi, Türkçe ile Smyrneika’nın sözlerinin birbirleriyle çok uyumlu olduğunun altını çiziyor. “Özellikle insan karakteri tasvirlerinde başka bir dilde rastlamadığımız müthiş bir insancıl yumuşaklık gözledim” diyor.
5 BİN E-POSTA
Baltazzi kesif muhaberat derken, üçlünün arasında yaşanan yoğun e-posta trafiğinden bahsediyor. Zira sadece sözlükte yer alacak kelimeler hakkında birbirlerine 5 bin e-posta yazıp göndermişler. Bu postalarda her bir kelimenin kökenini, asıl ve en doğru tanımlamalarını tartışmışlar. Bazı kelimelerin birkaç anlamı olduğu ortaya çıktığında “Bunu en doğru nasıl anlatırız?” derdine düşmüşler. Nitekim bütün gayretlerine rağmen “Çok kelime unutmuş olabiliriz” diye de samimi bir itirafları var. Baltazzi, İzmir Rumcası’nın Yunanca’nın bir lehçesi olmakla birlikte ikinci dil olarak en çok Türkçe’ye benzediğini, sözlükte yüzde 35’e yakın kelimenin Türkçe kökenli, diğer kelimelerinse İtalyanca ve Fransızca’dan dillerine alındığını anlatıyor.
SÖZLÜK DİLİ DİRİLTMEZ
Bu dili halen İzmir’de, belki Yunanistan’da ve başka ülkelerde, İzmir’den gitmiş Levantenler, İzmirli Rumların yaşlı nesli hâlâ biraz konuşuyor. Rebetiko müziğinde ve İzmir yemek tariflerinde de Smyrneika sözcüklerine rastlanıyor. Yeni nesillerse büsbütün ilgisiz değiller, değerinin bilincindeler ancak eğitimin öz lisanlarla; Türkiye’de Türkçe, Yunanistan’da Yunanca ile yapılmasından Smyrneika çok az kullanılıyor. Baltazzi, “Bu lisanı günümüzde konuşanlar çoğu yaşlı olan mutlu, küçük bir azınlıktır” diyor. Peki bir sözlük bir dili, lehçeyi diriltir mi? George Galdies ve George Poulimenos buna, “Belki diriltmez ancak onun hatırasını ve tarih bakımından değerini canlı tutar. Sözlere, kelimelere dikkatli bir gözle baktığımızda kullananların karakterini, hayat tarzını, sosyal ve sosyolojik değerlerini anlatır. En azından dil tarihe geçmiş olur” yanıtını veriyorlar. Sözlüğü elinize alırsanız siz de göreceksiniz. Bu bir sözlükten çok önsözleriyle, atasözleri ve Symrneika dilindeki sohbetlerle eski İzmir’in ve onun çok kültürlü, çok dinli ortamına bir özlem kitabı...
Biri hâlâ İzmir de...
Sözlüğün yazarlarından Alex Baltazzi halen İzmir’de yaşıyor, lakin sözlüğün diğer iki yazarı İzmir’den gideli çok olmuş. Baltazzi, “İzmir’de doğdum ve bu kentte yaşıyorum. İzmir’i, eşimi ve çocuklarımı sevdiğim gibi seviyorum. Ona yazılarımla, teşebbüslerimle faydalı olmaya çalışıyorum. İzmir de bunu fazlasıyla takdir ediyor” diyor. Diğer iki yazar da İzmir’e dair hoş anılarını hâlâ zihinlerinde saklı tutuyorlar. Anıları kadar dillerine de o dilde yaptıkları sohbetlere de bu sözlükle sahip çıkmaya çalışıyorlar.
Kaynak: Habertürk