İdil Sanat ve Dil Dergisi
www.idildergisi.com
Cilt 9, Sayı 76  Aralık 2020  (ISSN: 2146-9903, E-ISSN: 2147-3056)
Ayşegül TÜRK

NO Makale Adı
1609238599 CANLI HAYVANLA EMPATİ KURMA DENEYİMİ OLARAK PERFORMANS SANATI

Modern kent yaşamı ve buna bağlı olarak kurulu tüm düzenler insan odaklı tasarlanmıştır. Bu sistemler insanın belirlediği kodlarla belirlenir, yönetilir ve işletilir. Bu sistemde öteki olan dışlanmış, yerinden sökülmüş âdete sürgün edilmiştir. Doğal olan ne varsa bitki, hayvan neredeyse tüm eko sistem insan egosu ve ikiyüzlülüğü ile insanın belirlediği koşul ve kurallara göre yeniden organize edilmiştir. Yerinden sökülen bitki hayvan bağlam ne olursa olsun insanın bahşettiği özgürlük alanında yaşayacak kadar kendine yer açabilmektedir. 1960 sonrası sanat hareketleri incelendiğinde yine insan merkezli bir yaklaşımın etkileri açıkça görülür. Yapıt, izleyici ve sanatçı açısından bakıldığında yerinden oynayan birçok kavram, canlı ya da ölü hayvanı sanat nesnesi olarak kullanmakta bir sakınca görmemiştir. Yaşanan toplumsal gerilimlere tepki vermek amacıyla yapılan performans ve eylemler bir yandan ritüel özelliği taşısalar da yerinden edilen hayvanın izlenmesinden ibaret gösterilerdir. Bu araştırmada Joseph Beuys’un 1974 yılında gerçekleştirdiği “Ben Amerika’yı Seviyorum ve Amerika da Beni”, isimli performansında canlı hayvanın sanat nesnesi konumuna getirilmesinin yanı sıra toplumsal bir konuda tepki sembolüne gelişi ile ilgili çözümleme yapılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Joseph Beuys, değişen sanat nesnesi, canlı hayvan