İdil Sanat ve Dil Dergisi
www.idildergisi.com
Cilt 9, Sayı 65  Ocak 2020  (ISSN: 2146-9903, E-ISSN: 2147-3056)
Damla CAN KOÇ

NO Makale Adı
1579095499 DESENLERİNİN İNCELENMESİYLE BİR SANATÇI: ADNAN TEPECİK

Sanat, tin’in bir görünümü sayılmaktadır. Estetik nesne; doğal olmayan, yapılmış, üretilmiş bir nesnedir ve bu nesnenin güzellik kavramı doğadaki güzelden, çok daha üst düzeydedir. Sanat yapıtının içeriği, doğallığını özel olarak yitirmiş bir varoluştur ve sanatsal yaratıcılık, insanoğlunun temel varoluş gerçekliğini oluşturmaktadır. Ulaşılması amaçlanan sanatsal varoluş değerlerine ulaşmak, doğasal gerçekliğin ötesinde bir arayıştır. Bu arayış, kaynağını çevresinden alsa da özünde tecrübeye bağlı olarak bir işlem geliştirme çabasıdır. Bu sebeple sanat eserinin oluşum sürecini, deneyler zenginliği olarak da adlandırabiliriz. Bu zengin içeriğe sahip sanat nesnesinin değerlendirilmesi, her çağda önem taşımaktadır. Sanat eserinin anlatım dilini anlamak, ancak oluşumunun incelenmesiyle olanaklı hale gelmektedir. Sanat eseri; sadece bir yaratıcılık eylemi değildir. İnsanlığın uzun sürede elde ettiği sanat birikiminin; sosyal, kültürel ve bilimsel gelişimiyle birlikte zamana karşı koruyan bir taşıyıcısıdır. Geçmişten günümüze doğru incelendiğinde, insanlığın en önemli varlıksal gereksinimlerinden birinin yine sanat olduğu görülmektedir. Çağın ihtiyacına yönelik bu gereksinim, koşullara ve dönemlere göre gelişim ve değişim göstermektedir. Sanatın bu gelişimini izleme olanağı veren, ruhun maddeye dönüşmüş hali olan, eserin ilk hali; yani desendir. Araştırmada Adnan Tepecik’in bilim ve teknolojinin etkisinde ürettiği 2009-2013 yıllarında yapılmış bazı desenleri incelenmiştir. Üretilen eserler yorumlanırken, iki varlık tabakasıyla; ön yapı kategorisinin maddi boyutu ve arka yapı kategorisinin oluşum sebepleri irdelenerek değerlendirilmiştir. Eserin ön yapısı, görünen maddi tabakasıdır. Bu tabaka eserin reel yüzüdür, eserde kullanılan malzemedir. Kısaca maddi tabaka, eserin tekniğiyle birlikte estetik kurulumundan oluşur. Eserin arka yapısı ise eserin ruhu, görünmeyen yüzü yani irreel tabakasıdır. Eserin bu yüzünü oluşturan, mana tabakasıdır. Sanatçının özel hayatı, sosyal ve siyasal olayların sanatçıya yansıması, eserin arka yapısında incelenebilir. Araştırmada yer alan bu eserler, sanatçının çağını anlamlandırma sürecini içerdiği gibi doğanın makine ile, geleneğin moderniteyle, geçmişin gelecekle hesaplaşmasını anlatır.

Anahtar Kelimeler: sanat eseri incelemesi, ön ve arka yapı kategorileri, transformasyon, Adnan Tepecik