Sinemanın biçim ve içerik etkileşimi, anlam inşa etme sürecinde kritik bir rol oynamaktadır. Görsel ve anlatısal unsurların bir araya gelerek izleyici üzerinde bıraktığı etki, özellikle belirli ideolojik söylemleri yansıtma ve eleştirme açısından önemlidir. Coralie Fargeat’ın Cevher (2024) filmi, Amerikan Rüyası mitosunu çözümleyen maksimalist estetiğiyle bu dinamiği gözler önüne sermektedir. Maksimalizm, aşırı süsleme, cesur renk paletleri ve gösterişli görsel tasarımlarıyla karakterize edilen bir estetik anlayışıdır. Bu stil, Amerikan Rüyası’nın göz alıcı fakat nihayetinde çoğunlukla hayal kırıklığı yaratan doğasını vurgulamak için güçlü bir araç sunmaktadır. Geleneksel olarak toplumsal yükseliş ve maddi başarıyla ilişkilendirilen Amerikan Rüyası, sinemada genellikle cazip ancak ulaşılması imkânsız bir hedef olarak sunulmaktadır. Bu çalışma, Fargeat’ın maksimalist anlatımının Amerikan Rüyası’nı eleştirmek için nasıl uygun bir araç haline geldiğini öyküsel analiz ve misansen analizi yöntemlerini kullanarak analiz etmektedir. Amaçsal örneklem yoluyla seçilen Cevher (Fargeat, 2024) filminde yer alan hızlı kurgu, grotesk makyaj tasarımı, abartılı oyunculuk performansları ve rahatsız edici sahne tasarımları gibi unsurların anlatıda yer alan temel anlamları nasıl ilettiği incelenerek, filmin görsel aşırılıklarının bu mitosu nasıl çarpıcı biçimde inşa edip çökerttiği araştırılmaktadır. Sonuç olarak, Cevher’in (Fargeat, 2024) anlatısı ve estetik tercihleri, maksimalist bir üslup ortaya koyarak Amerikan Rüyası’nın cazibesini ve kaçınılmaz çöküşünü gözler önüne sermektedir.
Anahtar Kelimeler: Sinema, Amerikan Rüyası, maksimalizm, anlatı, mizansen
|