Bu çalışma, Alexander McQueen’in moda tasarımında sanatsal ve teknolojik yenilikler ile zanaatkârlığı harmanlama konusundaki özgün yaklaşımını incelemektedir. McQueen, kısa kariyerine rağmen modanın sınırlarını zorlayan ve onu bir sanat formu olarak yeniden tanımlayan defilelerle moda dünyasında eşsiz bir yer edinmiştir. Çalışma, McQueen’in ilk defilesi “Jack the Ripper Stalks His Victims”ten başlayarak son koleksiyonu “Angels and Demons”a kadar uzanan süreci tablo şeklinde sunmuş ve tasarımlarının mitolojik ve eklektik yapısını kronolojik bir çerçevede değerlendirmiştir. Araştırmanın odak noktası, McQueen’in en çarpıcı defilelerinden biri olan “No. 13” koleksiyonudur. Bu defile, robotik kolların sanatsal bir anlatı unsuru olarak sahnede yer almasıyla, moda ve teknolojinin yaratıcı bir şekilde bir araya getirilebileceğini göstermektedir. McQueen’in, “No. 13” defilesinde yer alan tasarımları, eklektik yapı, sanatsal çağrışımları ve haute couture anlayışına getirdiği teknolojik yenilikler bağlamında ele alınarak, zanaatkârlık, teknoloji ve teatral anlatımın moda tasarımındaki rolü analiz edilmiştir. Nitel araştırma yöntemi benimsenerek literatür taramaları, defile videoları ve görsel materyaller detaylı bir incelemeye tabi tutulmuş; McQueen’in tasarımlarının modanın estetik, işlevsel ve sanatsal boyutlarına olan katkısı irdelenmiştir. Bu çalışma, McQueen’in moda tasarımında yarattığı dönüşümün sanatsal ve teknolojik boyutlarını anlamayı ve moda tarihine etkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Alexander Mc Queen, NO.13, Defile Analizi, Moda