Medya, çeşitli içeriklerin bireylere veya topluluklara aktarılması yoluyla bilgilendirme, eğitme ve eğlendirme gibi temel sorumluluklara sahip olan görsel ve işitsel araçlar bütünü olarak tanımlanmaktadır. Modern dünyada medya, yazılı basın, görsel medya ve işitsel medya gibi farklı unsurları bünyesinde barındırarak, bilgi, haber ve yorumları çeşitli biçimlerde topluma iletme işlevini üstlenir. Yanı sıra medyanın, toplumsal ve kültürel imgeleri şekillendirme rolü, bireylerin dünyayı algılama biçimlerini etkileyen önemli bir faktör olarak değerlendirilmektedir. Hall'ün temsil teorisi, temsili, kültürel ve ideolojik anlamların üretildiği bir süreç olarak ele alırken, medyanın bireyler üzerindeki etkisini anlamada önemli bir araç olarak sunar. Ancak bu süreç, medyanın belirlediği sınırlar içinde gerçekleşir; bireyler kendi seçimlerini özgürce yaptıklarını düşünebilirken, aslında medya tarafından oluşturulmuş bir anlam alanı içinde bulunmaktadırlar. Bu çalışma, "Kızılcık Şerbeti" ve "Kızıl Goncalar" adlı Türk televizyon dizileri üzerinden, muhafazakâr ve seküler kesimlerin medya temsillerinin nasıl şekillendirildiğini Stuart Hall’ün temsil teorisi çerçevesinde incelemeyi hedeflemektedir. Hall’ün ‘İnşacı Yaklaşımı’ doğrultusunda, dizilerdeki karakterler ve olaylar aracılığıyla muhafazakâr ve seküler yaşam tarzlarının nasıl yansıtıldığı analiz edilmiştir. Çalışmanın amacı, her iki kesimin medya tarafından daha olumlu ya da daha olumsuz şekilde temsil edilip edilmediğini tespit etmek ve medyanın ideolojik temaları nasıl yapılandırdığını ortaya koymaktır.
Anahtar Kelimeler: Medya Temsilleri, Muhafazakârlık, Sekülerizm, Türk Televizyon Dizileri