İdil Sanat ve Dil Dergisi
www.idildergisi.com
Cilt 13, Sayı 114  2024/2  (ISSN: 2146-9903, E-ISSN: 2147-3056)
Süeda İKİZOĞLU

NO Makale Adı
1700552723 SANATSAL YARATIMIN DOĞASI BAĞLAMINDA ANSELM KIEFER’İN SANATI

Sanat kendi ifade biçimine uygun aracıyla yaratılan bir uzam-zaman meselesidir. Sanatsal form zihnin yaratıcı işlevinin sonucu duygu formudur. Sözle ifadesi mümkün olmayan duygu-düşünce deneyiminin somutlaşmış hâlidir. Zihnin işleyişiyle ilgili bellek, düşünme, imgelem gibi kavramlar sanatsal yaratımın temelini oluşturan kavramlardır ve yaratımın insani doğasına ilişkindir. Postmodern süreçte ise sanatın kavramsallaşması ve söylemin önemli hâle gelmesiyle yaratım zihin temelli, kavramlardan gücünü alan bir olguya dönüşmüştür. Yaratım, zihnin estetik deneyiminden bağımsız, sadece, sanat eserine dışarıdan atfedilen anlamlarla tanımlanır hâle gelir. Sıradan bir nesnenin dahi sanat eseri olarak kabul görebildiği postmodernizmle birlikte sanat eseri varoluşsal özü bakımından noksan ve kavramsal bakımdan deşifre edilebilir dilsel yüzeyler hâlini alır. Teknik, malzeme ve ifade biçimlerindeki zenginlikle birlikte geleneksel temsil anlayışı değişime uğramış olsa da yaratım ve düşünce ilişkisini sanatın insani doğası bağlamında sorgulamak ve anlamak, söz konusu soruna yönelik çözümler üretmeye olanak verebilir. Bu noktada, Anselm Kiefer’in yaratım süreci ve eserleri sanatsal yaratımın insani doğasını somut olarak örneklemesi bakımından önem taşır. Varlığa ilişkin anlam arayışı yoğun olarak duyumsanan çalışmalarında Kiefer, kullandığı çağdaş malzeme, teknik ve yöntemlerle kolektif belleğe ilişkin izler sunarken aslında kişisel belleğini yeniden kurgular. Dolayısıyla bu çalışma postmodernizmle birlikte değişen temsil olgusuna değinir ve sanatsal yaratımın varoluşsal özünün önemini vurgular. Anselm Kiefer’in varlığa ilişkin anlam arayışının somut örnekleri olan eserlerini ele alır.
Anahtar Kelimeler: Sanatsal düşünme, bellek, yaratım, postmodernizm, temsil