İdil Sanat ve Dil Dergisi
www.idildergisi.com
Cilt 12, Sayı 102  2023/2  (ISSN: 2146-9903, E-ISSN: 2147-3056)
Yurdagül KILIÇ GÜNDÜZ

NO Makale Adı
1679236553 PERFORMANS SANATIYLA BEDENİN YENİDEN İNŞASI SIBORG BEDENLER: STELARC ÖRNEĞİ

Endüstrileşen dünya, yaşanan hızlı küresel dönüşümler, sanayinin gelişimi ve teknolojinin baş döndürücü hızla ilerlemesi her alana olduğu kadar sanat alanına da yansımıştır. Yeniden yorumlanan sanat, artık geleneksel kalıplarından sıyrılarak iki boyutlu yüzeylerin dışına taşmış, farklı materyallerin eklentisiyle kavramsallaşmış, böylece sanatsal söylemin ifade olanakları biçem değiştirmiştir. Modern sanatın sonrasında bedenin yeniden tasarlanması gerekliliği düşüncesi, sanat olgusunun başat fonksiyonlarından biri olarak öne sürülmüştür. Nitekim bu bağlamda karşımıza çıkan siborg kavramı, güncel sanatta performans sanatçılarının sanat pratiklerinde yerini almıştır. Sibernetik ve organizma sözcüklerinin birlikteliği ile bir bütün olan, organik olmayan şeylerin, teknolojik aygıtların insan bedenine dahil edilmesi olarak sanatta yer edinen siborg, 1960 yılında nörofizyolog ve nörobilim uzmanı Manfred Clynes tarafından bir kavram olarak geliştirilmiştir. Bu araştırma, performans sanatını tıbbi teknolojik biçemlerle harmanlayarak aynı zamanda sibernetik aygıtları bedenine yerleştirerek bedenini yeniden yapılandıran, siborg bedenler inşa eden çağdaş sanatçılardan Stelarc’ın sanatsal eylemlerini çözümlemeyi amaçlamaktadır. Bedenin yeniden inşa edilebilir, yeni bir forma dönüştürebilir olması adına çalışmalarını sürdüren, bedeninin sınırlarını keşfetmek üzere acıyı deneyimleme ve fiziksel olarak bedenini güçlendirme çabası olan sanatçı, kendi bedenini sanat nesnesi olarak kullanmış, insan bedeninin miadını doldurduğu, köhneleştiği düşüncesinden yola çıkarak bedenini tıbbi müdahalelerle başkalaştırmış, kendi ifadesiyle siborg bir bedene dönüştürmüştür.

Anahtar sözcükler: Performans sanatı, beden, inşa, siborg beden, Stelarc