2009’da yaşanan Avro krizi ve ardından 2015’te Avrupa sınırlarına yönelen mülteci akını, Avrupa toplumunda ekonomik kaygılara ve güvenlik endişelerine neden olmuştur. Yaşanan krizlerin sosyal ve iktisadi alanda yarattığı ciddi sorunlar siyasi alanda da karşılık bulmuş, siyaseten yeni arayışlara yönelen seçmen nezdinde iktidardaki neo-liberal merkez partilere güven azalmıştır. Avrupa toplumu üzerinde rahatsızlık yaratan bu durumu fırsata çeviren aşırı sağ partiler etnik, kültürel ve dini aidiyetler üzerinden geliştirdikleri popülist söylemlerle halk desteğini önemli ölçüde artırmıştır. Kendi ideoloji ve politikalarını kamuoyunda görünür kılmak amacıyla seçim kampanyalarında propaganda afişlerine yer veren aşırı sağ partiler, seçmen davranışlarını yönlendirici etkin bir görsel iletişim stratejisi izlemiştir. Siyasi afiş kültürünün canlı bir şekilde sürdürüldüğü gelişmiş Batı Avrupa ülkelerinde en fazla göçmen nüfusu barındıran Almanya’da, kitlesel göçle birlikte sayısı her geçen gün artan etnik ve kültürel azınlıklar, aşırı sağ popülist söylemin temel argümanı haline gelmiştir. Bu kapsamda değerlendirildiğinde, Almanya’nın önde gelen aşırı sağ partilerinden ‘Almanya için Alternatif Partisi (AfD)’nin seçim kampanyalarında kullandığı propaganda afişleri dikkat çeker. Seçim afişlerinde kurgulanmış ‘kadın’ temsilleri üzerinden yabancı ve göçmen karşıtı bir söylem geliştiren AfD, üstün Alman kimliğine ve değerlerine vurgu yapar. Kadınlar üzerinden etnik, dini ve kültürel ayrıştırma yaparak, kendi ideolojik söylemini güçlendirir. Bu çalışma, AfD’nin siyasi propaganda afişlerinde sıklıkla yer verdiği “kadın” imgesi üzerinden inşa edilen ideolojik söyleme odaklanarak, amaca yönelik örneklem modeliyle seçilen afişleri grafik biçim ve içerik açısından ele alır.
Anahtar Kelimeler: Propaganda afişleri, afiş tasarımı, kadın imgesi, göç, zenofobi, seçim kampanyası
|