İdil Sanat ve Dil Dergisi
www.idildergisi.com
Cilt 11, Sayı 92  2022/4  (ISSN: 2146-9903, E-ISSN: 2147-3056)
Özlem VARGÜN

NO Makale Adı
1650104480 TEKNOLOJİNİN BELİRLEYİCİLİĞİNDE MÜZELERDE DİJİTALLEŞME SÜRECİ VE İNSAN ODAKLI TASARIM YAKLAŞIMLARI

Bu makalenin amacı dijital çağdan post-dijital çağa geçişte sergileme yöntem ve yaklaşımlarının nasıl değiştiğini, müzenin dijital varlığını oluşturan teknolojilerin fiziksel varlıklarında nasıl kullanıldığını tarihsel çerçevede bir araya getirmektir. Bu çerçevede müzelerde meydana gelen değişimler insan odaklı tasarım ve deneyim tasarımı bağlamında ele alınmıştır. Müzedeki teknoloji kullanımlarını tarihsel perspektife aktarabilmek için literatür taraması yapılmış, ilk teknoloji kullanımları ve yaygınlaşması baz alınarak infografiğe aktarılmıştır. Son bölümde müzelerde özellikle sanal gerçeklik teknolojilerinin olumlu ve olumsuz yönleri eleştirel bakışla yeniden yorumlanmıştır. Elde edilen bulgulara göre müzelerin 1990’larda ilk dijital varlıklarını oluşturmaya başladığı, 2000 sonrası web 2.0 ile dijital varlıklarını daha kolay, çekici ve tanınır hale getirmek için kullanıcı deneyimine önem verdiği görülmüştür. Bu süreçte müzelerin fiziksel varlıklarında da köklü değişimler yaşanmış, müze sergileri statik sunumdan, dinamik etkileşimli sergi tasarımlarına doğru evirilmiştir. Müzelerde deneyim tasarımlarında kullanılan teknolojilerin; koleksiyonun özelliklerine ve müze stratejilerine göre belirlendiği, sanal gerçeklik teknolojilerinin ise; heyecan verici etki yaratması, dikkat çekmesi ve tanınırlığı attırması nedeniyle tercih edildiği görülmüştür. Sanal gerçeklik teknolojilerinin tarihi benzersiz bir deneyimle keşfetme, bilime tanıklık etme, sanata yavaş bakmaya yol açma, sanatı, sanatçıyı ve tarihi keşfetme imkânı sağlama, müzeleri daha samimi ve insani gösterme ve müzelerin tanıtımına katkı sağlama gibi faydaları olduğu sonucuna varılmıştır. Buna karşın tarihin yeniden kurgusunun tek gerçeklikte sunulamayacağı, müzelerin hetorotopik mekanlar olduğu, hipergerçek olarak inandırıcılığının yüksek olduğu ve anakronik durumların olabileceği sonucuna varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Post-Dijital Çağ, İnsan odaklı Tasarım, Deneyim Tasarımı, Müzelerin Dijital Varlığı, Sanal Gerçeklik Teknolojileri