İdil Sanat ve Dil Dergisi
www.idildergisi.com
Cilt 8, Sayı 55  2019/Mart  (ISSN: 2146-9903, E-ISSN: 2147-3056)
Banu Hatice GÜRCÜM, Nursel BAYKASOĞLU

NO Makale Adı
1541259219 İŞLEMENİN AYRIMCI KÖKENLERİ

İşleme sanatı kadının toplumdaki işlevi ve yeri için önemli bir sembol olmuştur. Dikiş dikmek, nakış işlemek genellikle yaratıcılık ve fayda ekseninde erkekler tarafından yok sayılmakla eşleşmiş ve onaltıncı yüzyıldan bu yana işleme kadın için sessiz bir ifade yöntemi olmuştur. Sanat ve zanaatın ayrışmasıyla ortaya çıkan yüksek sanat ve düşük sanat anlayışı işlemenin sanat olarak kabul edilmemesine ve kadın işi olarak nitelendirilmesine neden olmuştur. Kadına ait sosyal alanda bırakılan işlemenin kadınların hayatındaki etkisinin bir evi, bir eşyayı süslemek ya da ihtiyaçları karşılarken estetik bir hazza ulaşmaktan çok ötelere gittiği görülür. Kadın, eğitiminde kısıtlamaların olduğu, toplumsal hayatta ev içine mahkûm edildiği tarihsel pekçok süreçte işlemeyi bir ifade biçimi olarak ya da bir protesto biçimi olarak kullanmıştır. Bu nedenle bu araştırma işlemenin kadının ruhsal, duygusal durumunu anlatmak için sözsüz bir ifade aracı olarak, dinsel, inançsal bir öyküleme ve yüceltme ortamı olarak ya da baskıları, sıkıntıları anlatmak için bir protesto aracı olarak kullanıldığı durumları örneklendirmek; ortak bellekte sadece estetik unsurlarla bütünleşen işlemenin alışılagelen dışında kullanıldığı ortamları irdelemek amacını gütmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kadın, işleme, eklektik, Bizans, Feminist, Sufraj, Alpilerista