İdil Sanat ve Dil Dergisi
www.idildergisi.com
Cilt 6, Sayı 31  Bahar II 2017  (ISSN: 2146-9903, E-ISSN: 2147-3056)
Osman ESİN

NO Makale Adı
1486645058 ANLAM DEĞİŞMELERİ VE KULLANIM ALANLARI YÖNÜNDEN TÜRK KÜLTÜRÜNDE TUZ

Tuz, insan sağlığı açısından hayati bir önem taşıyan bir maddedir ve kullanım alanı da oldukça geniştir. Tuz sözcüğü, tarihi ve çağdaş Türk lehçelerinde ses (phonetique) ve şekil (morphologique) yönünden bazen farklı biçimlerde olsa da genel olarak “tuz” şeklindeki yapısıyla kullanılagelmiştir. Tat verici bir özelliğe sahip olan ve yaradılışta etkin rol oynadığına inanılan tuza, değerli ve kutsal bir madde gözüyle bakılmış ve tuz sözcüğünün etrafında zengin bir anlam alanı oluşmuştur. Başlangıçta tek bir kavramı anlatan bu sözcük, toplumsal hayatımızda meydana gelen değişmeler ve ruhsal durumlara bağlı olarak giderek yeni anlamlar kazanmış ve birden çok kavramı yansıtır duruma gelmiştir. Tuza, gerçek anlamının dışında birçok mecazi anlamlar yüklenmiştir. Ayrıca tuz, dilin kendine özgü anlatım gücünü oluşturan deyim ve atasözü gibi ögeler içinde yer alarak Türk toplumunun yaşama düzeni, dünya görüşü, gelenek, görenek ve inançlarının yansıtılmasını kolaylaştıran bir unsur olmuştur. Kuşkusuz bir dilin yaşayabilmesi ve varlığını devam ettirebilmesi, yeni kavramlara karşılık bulmasıyla mümkündür. Kelime türetme, bir ihtiyacın ürünüdür. Her toplumun yaşayış tarzının kendine özgü oluşu, bu ihtiyacın karşılanmasında belirleyici bir unsurdur. Tuz sözcüğünün anlamında meydana gelen genişlemeler yeni sözcüklere duyulan ihtiyacı zorunlu kılmıştır. Bu konuda Türkçeye, tuz kökünden türetilmiş birçok sözcük kazandırılmış ve tuzun anlam alanına giren yeni kavramlar ya da nesneler onun türevleriyle karşılanmıştır. Bu makalede, tuzla ilgili anlam değişmeleri ve tuzun kullanım alanları üzerinde durulmuş ve tuzun, Türkçenin söz varlığına kattığı anlamsal zenginliği belirtme amacı güdülmüştür.

Anahtar kelimeler: Tuz, tuzluk, tuzlama, tuz ekmek hakkı, şerbet-i murazaa, tuz bakısı, Tuz Baba.