İdil Sanat ve Dil Dergisi
www.idildergisi.com
Cilt 12, Sayı 101  2023/1  (ISSN: 2146-9903, E-ISSN: 2147-3056)
Özlem Duygu DAĞ

NO Makale Adı
1669374629 18. YÜZYILDAN GÜNÜMÜZE KEMAN TUTUŞU İLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR VE DESTEKLEYİCİ YÖNTEMLER

Kemanın nasıl tutulması gerektiği, bu çalgının eğitimini almaya yeni başlayanlar ve keman eğitimi veren pedagoglar için üzerinde durulan ilk ve en önemli konudur. Doğru tutuşun nasıl olabileceğini belirleyen en önemli kriter de rahatlık ve doğallıktır; keman, çalıcının doğal postürüne aykırı olmayacak bir şekilde sol omuz ve çene arasına yerleşmelidir. 18. yüzyıldan günümüze kadar yazılan keman metodlarında bu konu ile ilgili pek çok öneri ve farklı yaklaşımlar yer almaktadır. 19. yüzyılda çeneliğin icad edilmesi, keman tutuşunu daha konforlu hale getiren en önemli gelişmelerden biridir; bu aparat zamanla kemanın standart bir parçası haline gelmiştir. Çalgıyı daha rahat tutabilmek için başvurulan bir diğer destekleyici yöntem de kumaş, sünger vb. malzemelerden hazırlanan omuz pedleridir. Bunlarla sol omuz ve çene arasındaki boşluğun doldurulması amaçlanmaktadır. 20. yüzyılda sert omuzluğun icat edilmesiyle birlikte, kemana takıp çıkarılabilen daha pratik omuzluklar üretilmeye başlanmıştır. Günümüzde çenelik kemanın sabit bir parçası haline geldiğinden dolayı, bu aparatı kullanmamayı tercih eden çok az sayıda kemancı bulunmaktadır; öyle ki bunların istisnai durumlar olduğu söylenebilir. Omuzluk kullanımı ise genel olarak benimsenen bir yöntem olmakla beraber, omuzluğa ihtiyaç duymayan pek çok kemancı da olduğu bilinmektedir. Çenelik ve omuzluk ile ilgili yapılacak tercihlerde önemli olan çalıcının kendi fiziksel özelliklerinin farkında olarak kendisine en rahat hissettiren yöntemi bulmasıdır.
Anahtar Kelimeler: Keman, çenelik, omuzluk