Hat sanatının, İslam medeniyetinde Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerin yazı dili olması yanında, mimari, minyatür, ahşap ve maden sanatlarında da denetleyici bir rol oynadığı görülmektedir. İslam yazısının, biçim olarak zengin bir yazı olması, harflerin hem kendi başına hem de yan yana geldiklerinde ahenkli bir geçiş sağlayabilecek bir özelliği barındırması, bu yazının resim ve tasvirlerde sıkça kullanılmasına olanak vermiştir. İslam yazısı piktografik özelliği ve zengin biçim yelpazesi sayesinde tasarım yapmaya oldukça elverişlidir. 1940 sonrası Türk resminde, Doğu-Batı sentezi ile Türk resmi oluşturma girişimleri, soyut resme daha fazla ilgi duyulmasına neden olmuştur. İslam kaligrafisinin soyutlamaya elverişli olması da bu ilgiyi desteklemiştir. İslam kaligrafisinin Elif Naci’den başlayarak günümüze kadar uzanan sürecinde Rauf Tuncer, Hüsamettin Koçan, Ertuğrul Ateş, İsmail Acar, Abidin Elderoğlu, Serpil Akyıl, Süleyman Saim Tekcan, Erol Akyavaş, Engin İnan, Gülsün Karamustafa, İnci Eviner gibi bazı sanatçılar İslam kaligrafisini ve bezeme yaklaşımlarını resimlerinde kullanmışlardır. İslam kaligrafisinde önemli bir yere sahip olan yazı resimler ise, günümüz Türk sanatında, Murat Morova, Balkan Naci İslimyeli ve Kutluğ Ataman gibi sanatçılar sayesinde yepyeni boyutlar kazanmıştır.
Anahtar Kelimeler:İslam Kaligrafisi, Hat Sanatı, Yazı Resim, Çağdaş Türk Sanatı
|